FORUM ANA SAYFA
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaPortal*GaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Musibetlerde Nimettir...

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
medineli
«««Vip Üye»»»
«««Vip Üye»»»
medineli


Kadın Mesaj Sayısı : 286
Nerden : istanbul
İş/Hobiler : kuran okumak
Lakap : hacı
Kayıt tarihi : 18/04/08

Musibetlerde Nimettir... Empty
MesajKonu: Musibetlerde Nimettir...   Musibetlerde Nimettir... Icon_minitimePaz Mayıs 25, 2008 10:30 pm

Anlatıldığına göre zamanın birinde, bir mü'min ile bir kafir, balık avına çıkmıştı. Kâfir, putların adını anarak ağını atıyor ve ağını yukarı çektiğinde balıkla dolu olduğunu görüyordu. Mü'min ise ALLAH'ın adını anarak ağını atıyor ve ağını çektiğinde hiç balık tutamıyordu.

Nihayet akşam üzeri ağına bir balık takıldı. Fakat o da sıçrayarak tekrar dereye atlayıverdi. Böylece mü'min bir tek balık bile tutamazken, kafir balık dolu torba ile geri dönmüştü.
Bu durum, mü'minin koruyucu meleğini üzmüştü. Fakat gökyüzüne çıkınca, ALLAH ona mü'minin cennetteki yerini gösterdi. Melek orayı görünce: "VALLAHi, o buraya gelecek olduktan sonra, karşılaştığı hiç bir tersliğin zararı yoktur." dedi.

ALLAH-u Zülcelal aynı meleğe bir de kafirin yerini gösterince: "VALLAHi, o sonunda buraya gelecek olduktan sonra, eline geçen bir dünya nimeti kendisine yaramaz." dedi.

İbn-i Mübarek'in şöyle dediği anlatılır: "Musibet önce birdir, ağlayıp sızlama sonunda iki olur, şöyle ki: Birinci musibet başa gelen neyse odur. İkinci musibet ise, sabretmeyip ağlama sızlama sonunda o musibetin verilecek müfakafatının elden gitmesidir. En büyük musibet de, mükafatının elden gitmesidir.

" Hz. Aişe radıyALLAHu anha'dan rivayetle Hz. Peygamber (S.A.V) şöyle buyurmuştur: "Ayağa batan dikenden, en ağırına kadar mü'minin başına gelen her musibet mutlaka onun bir günahının silinmesini sağlar." (Buhari, Müslim)

musibetlerin bizim için birçok faydası vardır:
1) dua ederek ALLAH (c.c.)'ı daha çok hatırlar, O (c.c.)'na daha çok sığınırız.
2) sabrımızı ölçer.
3) günahların affına vesiledir.
4) derecemiz, mertebemiz yükselir.
5) başımıza daha büyük bir müsibet gelecekse, ona bir merdiven olur.
6) pişmemize vesile olur.
7) hayat tarzımızı, yanlışlarımızı gözden geçirmemize vesile olur.

Denilmiştir ki: "Kim ALLAH'a itaatta sabrederse, ALLAH ona kıyamet günü cennette her derecesi yer ile gök arası kadar olan üçyüz derece verir. Kim ki, ALLAH'ın haram kıldığı şeyleri işlemekte sabrederse. ALLAH, ona kıyamet günü her derecesi yedikat gök ile yedi kat yer arası olan altıyüz derece ihsan eder. Kim ki, musibetlere sabrederse, ALLAH ona kıyamet günü her derecesi arş ile yerin altı kadar olan yediyüz derece ihsan eder."


ALLAH-u Zülcelal bizlere taat yapmak, günahlardan kaçmak ve musibetlere katlanmak için sabır versin.
Ve bu sabırla rızasını kazanmayı nasip etsin...
En son en zaman başınıza bir musibet geldi; ne zaman acılar içinde kıvrandınız?

Niye hep ben, diyor musunuz aşılmaz, onulmaz sandığınız bir derde maruz kalınca. İsyan yelkenlerini hemen indiriyor musunuz, yoksa denizin sakinleşmesini bekliyor bir yandan da sabır tesbihini mi çekiyorsunuz dualarla?

Musibetler, dertler, acılar, yokluklar neden hep bizi bulur diye hayıflanırız çoğu kere.
Hâlbuki dertlerin de nimet olabileceği nedense hiç aklımıza gelmiyor.

Belki gözümüzü başka bir aleme açacak kapıdır bu dert sandıklarımız.

Bizi uyarmaya gelmişlerdir.

Ya da "Şişt; ne oluyor sana; aslını unutma, ödevlerini unutma" demek istemişlerdir.

Ayazın nefes dahi aldırmadığı dağ başında karlarla mücadele halindesiniz diyelim. Yanınızdaki size küçük musibetlerle dokunuyor. Belki çimdik atıyor, belki tokat atıyor. Peki neden? Derdin daha büyüğüne kapılıp gitmeyin diye; uyuya kalıp da soğuktan donmayasınız diye…Gözünüz bu dünyaya hep açık dursun diye, bilinciniz yerinde kalsın diye… Kim olduğunuzu, nereye gidip nereden geldiğinizi unutmayasınız diye…

Belki tokat atar belki tekme! Bu zahirde, görünüşte birer küçük musibet gibi görünen hareketlerin olmadığını düşünün, ne olur sonunuz?

Elbette uyku uyuma isteği başlar, uykuda daha çok savunmasız kalan zayıf ve aciz bedeniniz soğuğa yenik düşerek can emanetini Azrail meleğine teslim eder.

İşte bunun gibi belki dert, sıkıntı, musibet sandıklarımız Rabbimizin bizi gaflet uykusuna dalıp da dünya ölülerinden olmayalım diye göndermiş olduğu küçük uyarılar neden olmasın?

Sizi Zat'ına bağlayan, birkaç dua cümlesi iki damla gözyaşı ile "kul" olma makamına çıkartan ikramlar neden olmasın?

Ya da "bu şekilde hayat sürme; kendine gel!" türünden ve dikkat edilmezse büyük belaların habercisi olabilecek bir uyarı neden olmasın?

Anlatırlar ki;

Rabbimiz Firavun'a yüzyıllarca yaşayan Firavun'a bir baş ağrısı dahi vermemiş.
"Uzun ömründe sapasağlam yaşasın, dua edip de sesini Bana duyurmasın"
diye.

Yani musibetler de her kula nasip olmasa gerek. Ancak Rabbimizin kendisinden ayırmak istemediği, gönlünü Zat'ından yana çevirmek istediği ender kullarına verdiği bir lütuf belki.

Küçük musibet büyük musibeti önler denir ki,
bu da işin diğer boyutu.


Küçük bir dersten akıllanan insan aynı tür ya da benzeri bir olayla karşılaştığı zaman tecrübesini devreye sokar ve küçük dersten, büyük musibetten edindiği deneyimle başını büyük beladan koruyabilir.

Ya da küçük musibet belki günahlara kefaret olacaktır bu vesileyle bir başka büyük imtihana gerek kalmayacaktır.

İşte tüm bu düşünceler insanın yaşadığı olaylara karşı bakışını farklılaştırır.

Bozulmaya yüz tutan insan halet-i ruhiyesini dengede tutmaya yarar.

Zaten İslam'ın da korumak istediklerinden biri de bu değil mi?

İman ile dünyaya bakan asla teessür olmaz.
Her işte bir hikmet ve hayır arar ve bulur.

Somut mükafatını ise Rabbimiz dilerse belki bu dünya da ama ahrette mutlaka verecektir.

Kul olmanın sırrına binaen yapılacak en güzel davranış olaylara ilk başta gereken sabrı gösterip alınması lazım gelen dersleri alarak hayatı okumaya devam etmektir.

Yoksa en küçük tepede yorulursak, yoldan dönmeye kalkarsak veya da o tepeye kızarsak, küçük engel sebebiyle kendimizi üzersek insana verilen pek çok kerameti kullanamamış oluruz.

Musibetlerin bir sam yeli edasıyla olgunluğunuza olgunluk katarak sizi kemâlat derecesinde tatlandırması duasıyla… Musibetlerde Nimettir... Fr-15

Ümit Demir
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
taz
Sitenin Onur Üyesi
Sitenin Onur Üyesi
taz


Erkek Mesaj Sayısı : 1497
Yaş : 45
Kayıt tarihi : 18/04/08

Musibetlerde Nimettir... Empty
MesajKonu: Geri: Musibetlerde Nimettir...   Musibetlerde Nimettir... Icon_minitimePtsi Mayıs 26, 2008 7:11 pm

ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞİM
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.canmuhammed.ile.biz
X_@sRi_s@@det_X
Admin
Admin
X_@sRi_s@@det_X


Erkek Mesaj Sayısı : 912
Yaş : 40
Kayıt tarihi : 14/04/08

Musibetlerde Nimettir... Empty
MesajKonu: Geri: Musibetlerde Nimettir...   Musibetlerde Nimettir... Icon_minitimeSalı Mayıs 27, 2008 7:32 am

Allah C.C. razı olsun kardesim çok güzel bir paylaşım emeğine sağlık medineli kardesim!...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.asrisaadet.ile.biz
 
Musibetlerde Nimettir...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
FORUM ANA SAYFA :: «««««Üyelere Özel»»»»» :: Serbest Kürsü-
Buraya geçin: