Et-Terbiyet'ül İslam'da Hazret-i İmam'dan şöyle mesaj yüklü bi rolay nakledilir.
Bir sabah namazından sonra evine dönerken yaklaşan biri:
- Efendi Hazretleri der, derin düşünce içinde gidiyorsunuz gibi geliyor bana. Bir sıkıntınız mı var?..
Şafii Hazretleri şöyle karşılık verir.
- Evet der, her s abah benden istenenleri düşünüyorum da dalgınlaşıyorum...
Adam merak eder:
- Her sabah sizden istenenler mi var? Kimler neleri istiyor sizden?..
İmam istenenleri şöyle açıklar. Der ki:
- Her sabah benden sekiz şeyin iste ndiğini tespit ettim.
Şöyle sıralar bu sekiz şeyi:
***
1- Rabb' im, benden farzlarını istiyor.
2- Resulullah benden sünnetlerini istiyor.
3- Ailem benden helal nafakalarını istiyor.
4- İmanım ve aklım kendile rine uymamı istiyor.
5- Nefsim ve şeytanım da onlara uymamı istiyor.
6- Her an yanımda bulunan Kiramen Katibin melekleri de benden sevap yazdırmamı istiyor.
7- Yeni başladığım her sabah benden bir gün daha yaşlandığı mı hatırlamamı istiyor...
8- Hazreti Azrail de kendisine bir gün daha yaklaştığımı düşünmemi istiyor...
***
Bunları sırasıyla sayan Hazreti İmam:
- İşte der, ben bütün bu isteklerin muhatabı olarak her sabah günlük hayatıma başlıyorum. Dalgın yürüyüşüm bundandır...
Bu defa da soru sahibi düşünmeye başlar:
- Ya imam der, bunlar sadece sana mahsus sorular mı, yoksa bana da soruluyormu bu sorular?
Hazreti İmam tebessüm ederek cevap verir:
- Onu senin irfanın bilir. Ben kendime her sabah böyle soruların sorulduğunu tespit ettim, istersen sen de şöyle bir tefekkür et, belki sana da sorulan sorular olabilir.
Adam bir an şöyle bir dalar, hemen arkasından da başını sallayarak cevap verir:
- Evet ya imam, der, bu sorular sadece sana değil bana da, hatta her sabah günlük hayatına başlayan herkese de sorulan sorulardır. Ama biz bunları düşünmüyorsak, bize de sorulmayışından değil bizim gafletimizdendir.
***
Ne dersiniz mübarek kardeşlerim?! Bizden de her sabah böyle sekiz şey isteniyor mu? Sadece onlara değil de bizlere de şamil sor ular mı bunlar? Mesela her sabah bizden de;
- Rabb'imiz farzlarını, Resulullah sünnetlerini, aile ve çocuklarımız da helal nafakalarını istiyorlar mı? Akıl ve imanımız kendilerine tabi olmamızı, nefis ve şeytanımız da asıl kendilerine uymamızı, Kiramen Katibin melekleri de hep s evap yazdırmamızı istiyorlar mı?.. Her sabah, bir gün daha yaşlandığımızı, Hazreti Azr ail de kendisine bir gün daha yakınlaştığımızı hatırlamamızı istiyorlar mı?.. Var mı günlük hayata başlarken İmam-ı Şafii Hazretleri gibi böyle bir tefekkür zenginliğimiz?..
Yoksa boşver mi?.. Meşhur tekerleme ile mi yaşamalıyız biz de?..
- Ayağını sıcak tut, başını serin; günlük hayatını yaşa, düşünme derin, mi demek istiyoruz?
Unutmamalıyı z ki hayatı düşünmeden tüketenlerin hepsi de derin pişmanlık içinde gitmişlerdir bu radan. Ama faydası olmamıştır bu son pişmanlığın