FORUM ANA SAYFA
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaPortal*GaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Bugün 23 Nisan... Neşe doluyor insan! Yersen!

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
taz
Sitenin Onur Üyesi
Sitenin Onur Üyesi
taz


Erkek Mesaj Sayısı : 1497
Yaş : 45
Kayıt tarihi : 18/04/08

Bugün 23 Nisan... Neşe doluyor insan! Yersen! Empty
MesajKonu: Bugün 23 Nisan... Neşe doluyor insan! Yersen!   Bugün 23 Nisan... Neşe doluyor insan! Yersen! Icon_minitimeÇarş. Nis. 30, 2008 11:06 pm




Hasan Karakaya - Vakit
hasankarakaya@vakit.com.tr
2008-04-23

Bugün 23 Nisan... Neşe doluyor insan! Yersen!
Eskiden
“kürsü”ler yoktu... “Mikrofon” da yoktu... öğrenciler, okul
merdivenlerinin en yüksek basamağına çıkar; büyük bir heyecan ve coşku
içinde; tabiî, hançeresi yırtılırcasına bağıra bağıra, “şiir” okurdu:
“Bugün 23 Nisan!
Neşe doluyor insan!”
Kim bilir, belki de, aynı şiir bugün de okunacak!
öğrenciler “kürsü”lere çıkacaklar, “mikrofon”ları ellerine alacaklar ve yine başlayacaklar şiir okumaya:
“Bugün 23 Nisan!..
Neşe doluyor insan!”
O an; “top” koşturdukları, “ip” atladıkları, “saklambaç” oynadıkları “boş arsalar” gelecek gözlerinin önüne!..
O arsalar, “apartman yığınları”yla dolmuş ve “beton tarlaları”na dönüşmüş olsa da, şiirlerini okuyacaklar;
“Bugün 23 Nisan!
Neşe doluyor insan!”
Onları
dinleyen büyükleri; “çocukluk günleri”ne dönüp, “yemyeşil kırlar”ı
hatırlayacaklar!.. öyle ya; oralarda, “kan-ter” içinde kalıncaya kadar
koşarlar, “kuş cıvıltıları” ile coşarlardı!.. “İp” atlarlar, “kır
çiçekleri” toplarlar, “tertemiz hava” ile doldururlardı ciğerlerini!..
“Top” almayı unutmuşlar ne gam!..
Ayaklarına takılan, yarı çürümüş “konserve kutusu”ndan iyi top mu olur?!?
Hemen bir takım kurar, “tek kale maç” yaparlardı!..
88 yıl sonra bugün!?!..
çocuklar,
yine “kır”larda!.. Ama; topladıkları “kır” çiçekleri, “zehir” emiyor
topraktan!.. üzerlerine “çiğ damlaları” değil, “kimyasal tozlar”
yağıyor!..
Bu “çiçek”ler hasta mı, ne?!?
Burcu burcu kokmuyorlar!..
Yapraklar solgun, boyunlar bükük!..
Ya,
şu “yarısı toprağa gömülü teneke” de ne ola?!? Herhalde, “çağdaşlaşan”
ve “büyüyen” Türkiye ile birlikte, “konserve kutuları” da büyüyüp,
“varil” olmuş!..
Varil!?!... İçi “zehirli atık” dolu kocaman bir varil!..
Eskiden,
buralarda, “saklambaç” oynardı çocuklar!.. Şimdi, çocuklar değil;
“zehirli atık varilleri” saklambaç oynuyor!.. “TüSİAD üyesi
sanayiciler” tarafından gömülmüşler toprağa, saklanıyorlar
insanlardan!..
Eskiden “bayram yerleri” vardı!.. “Salıncak”lara, “dönmedolap”lara, “atlıkarınca”lara binerdi çocuklar!..
Oyuncaklara “kasnak” atarlar, “havalı tüfek”lerle hedefi vurmaya çalışırlardı!..
Şimdi,
“beton bloklar” yükseliyor bayram yerlerinde!.. “Bayram yerleri”nin,
“lunapark”ların, “sirk”lerin yerinde “yeller esiyor!..”
Pardon, “yel” de ne demek?!.
çünkü, “yel”lerin yerinde de yeller esiyor!..
Nasıl essin ki yel?..
Her taraf lebaleb “bina” dolu!.. Adeta birbirine perçinlenmiş!.. Aralarında “boşluk” kalmamış ki, arasında “yel” essin!..
Ama, yine de;
“Bugün 23 Nisan!..
Neşe doluyor insan!”
SADECE DUVARLARDA KALAN SöZ!
Bugün
23 Nisan... “çocuk”lara armağan edilmiş bir gün... Ama aynı zamanda,
“Milli Hakimiyet”in yıldönümü... Evet, 88. Yıldönümü... çünkü bugün,
“Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kurulduğu” gün!..
88 yıl önce bugün;
Hacıbayram
Camii ile Meclis binası arasında, ****** ile birlikte, ak sakallı
“hacı”lar ve bembeyaz sarıklı “hoca”lar yan yana yürüyordu!..
Ellerde “Kur’an-ı Kerim” vardı!..
Dillerde “dua”lar ve “salavat”lar!..
Sonra?.. Sonra, kürsüye Mustafa Kemal çıkıyor ve “Meclis’in esasları”nı ilân ediyordu:
-
“Meclis’te beliren milli iradenin vatanın geleceğine doğrudan doğruya
el koymasını kabul etmek temel ilkedir... Türkiye Büyük Millet
Meclisi’nin üstünde hiçbir güç yoktur.
- Türkiye Büyük Millet Meclisi, yasama ve yürütme yetkilerini kendinde toplamıştır.”
Evet;
Türkiye Cumhuriyeti’nin Meclisi, tam 88 yıl önce bugün, işte böyle
doğdu... Kazanılanlar, bu milletin kanıyla ve canıyla, o günün
şartlarında verilen büyük mücadeleyle elde edildi.
Tıpkı, ******’ün şu sözlerindeki gibi:
“Efendiler!
Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Türkiye ve Türkiye halkının beka ve
istiklalini temine çalışıyor. çünkü Türkiye’nin asıl sahibi, meşru ve
gerçek sahibi olan Türkiye halkının kati arzu ve iradesi bu yoldadır.”
Ya, 88 yıl sonra bugün;
“Kur’an okuyanlar, “mürteci!”
“İslâm” ise, “irtica” ve “birinci tehdit!!!”
88 yıl önce bugün;
Meclis’in açılış haberi “minare”lerden duyurulmuştu!..
O minareler, 88 yıl sonra bugün “irtica” sembolü!.. “âlem”lerindeki “Hilâl” bile, “yasaklanması” istenebilecek bir simge!..
“Kilisenin
çanları” çalıyor ülkemde!.. “Zangoç”lar, olanca güçleriyle asılıyorlar
“çan”a!.. “Dink-donk”lar, kafalara vurulan birer “tokmak” gibi!..
“Ezan”lar ise sessiz!..
“Hoparlör”lerin sesleri kısık mı, kısık!..
Bugün, “Millî hakimiyet” günü!..
“Millet ne derse, o olacak” diye kurulmuştu Meclis... Duvarlarında, hâlâ “Hakimiyet milletindir” yazılı!..
Ama, sadece “duvar”larda!.. Sadece “kâğıt” üstünde!.. Oysa, hakimiyet “millet”te değil; hakimiyet “güçlü” olanın elinde!..
“Güç” kimdeyse, “kanun” o!..
Kanunları
“Meclis çıkarıyor”muş, kimin umurunda?!? Ne “Meclis’in iradesi”ni takan
var, ne de Meclis’in çıkardığı yasaları uygulayan...
Fakat yine de;
Bugün, “Millî Hakimiyet” bayramı!..
Evet, bugün 23 Nisan,
Neşe doluyor insan!..
70 MİLYON, 5-6 MİLYONA MUHTAç!
Bu “şiir”in yanında, bir de “şarkı” vardı çocukların dilinde;
“Nar gibi domatesle, beyaz peynir,
Bir parça ekmekle beraber yenir”
Bugün,
domatesler hormonlu, peynirlerin tadı-tuzu yok!.. “Tahıl ambarı” güzel
ülkem, “ekmeklik buğday”ını bile Amerika’dan, Bulgaristan’dan ithal
ediyor!.. "Kriz fırsatçıları" desen, "pirinç vurgunu" peşinde!..
Domatesler de, artık “nar” gibi değil!.. İçleri adeta “kar” gibi!.. Kesilince ortaya çıkan “damar”ları, bembeyaz!..
Nerede o “yerli domates”ler?..
88
yıl sonra bugün; 70 milyonluk ülkem, maalesef “domates tohumu”nu bile
“5-6 milyonluk İsrail’den” ithal ediyor!.. Hem de, “tohumu olmayan”,
olsa bile “fide”ye dönüşmeyen “kısır” domatesler!.. üstelik, bu tohumun
fiyatı da, “sarraf vitrinlerindeki altın”larla yarışıyor!..
Sadece “domates tohumu” mu?..
Bugün
semalarımızda uçacak, arkalarında renkli “sis bulutu” oluşturup,
“akrobat gösterileri” yapacak “uçak”larımızı da İsrail “modernize”
ediyor!..
Oysa biz, “uçak imalatı” yapardık bir zamanlar!.. Nuri Demirağ’larımız vardı!.. İtalya’dan bile “uçak siparişi” alırdık!..
Bugün
ise; “milyarlarca dolar” verip, "dışarıdan" satın aldığımız ama,
“modernizasyonunu İsrail’e yaptırdığımız” uçaklar uçacak
semalarımızda!..
Sokak ve caddelerimizde, yerleri titreten
“tank”larımız yürüyecek!.. “Modernize”sini yine İsrail’e yaptırdığımız
tanklar!.. Almanya’nın; “Bunları PKK terörüyle, savaşta
kullanamazsınız!.." diyerek, “şartlı” sattığı tanklar!..
Ama, olsun;
Yine de, bugün “Ulusal Egemenlik” bayramı!..
“Bağımsız Türkiye”nin bayramı!..
Bugün 23 Nisan!..
Neşe doluyor insan!..
******, BUGüNLüK "BAŞBAKAN" OLSUN!
Bugün; “büyük”ler kalkıp, “küçüklere” verecekler koltuklarını!..
Onlar
da; “Meclis Başkanı” olarak, “Bakan” olarak, “Vali, kaymakam, belediye
başkanı” olarak; görüşlerini açıklayıp, talimat verecekler “ast”larına:
“çevre’ye önem verin!”
“çocuklara parklar yapın!”
“Yollardaki çukurları doldurun!”
“Başkan”lar,
“bakan”lar, “vali”ler, “kaymakam”lar ve “belediye başkanları” da, “23
Nisan Yöneticisi” çocukların emir ve talimatlarına “emredersiniz
efendim!” diye cevap verecekler!..
“Emredersiniz!.. Talepleriniz hemen yerine getirilecek!”
Sonra?.. Sonra “müsamere” bitecek ve çocuklar, “50-60 daireli apartman”lardaki evlerine dönecekler!..
Ya da, “tek gözlü gecekondu”larına!..
Benim merak ettiğim şu:
"Bugün, Başbakanlık koltuğuna kim oturacak?"
Benim teklifim şu:
Tayyip
Bey, "sadece bugün" için ve "sadece 1 saatliğine" koltuğundan kalksın
ve yerine Deniz ******'ı oturtsun... Hani şu, "müebbet muhalefete
mahkûm" olan CHP Genel Başkanı var ya, işte o!.
Tayyip Bey, "böyle bir iyiliği" esirgemesin ******'dan... Ki, birkaç gün sonraki "CHP Kurultayı"na "güçlü" girsin ******!..
Ve delegelere desin ki;
"Rakiplerim;
CHP'nin 34 yıldır muhalefette olduğunu söylüyor... Ve diyorlar ki;
seyircilikten çıkıp, oyunculuğa dönelim!.. Söylemden çıkıp, eyleme
başlamalıymışız!.. Piyon değil, şampiyon olmalıymışız!..
Olduk işte!.. Ben; geçtiğimiz 23 Nisan'da Başbakanlık Koltuğu'na oturan bir lider olarak karşınızdayım!"
Bırakın, bunu desin ve "havasını atsın" ******!..
Ne yani;
"çocuk"ların
okuduğu "ilâhî"lere karşı "askerî muhtıralar"ın yayınlandığı "millî
irade"ye karşı "Yargı darbesi"nden söz edildiği ve dolayısıyla
"Türkiye'de iki kişiden biri"nin hiçe sayıldığı bir Türkiye'de,
******'ın "23 Nisan Başbakanı" olması, çok mu abes kaçar?!?
Bence, hiç de abes kaçmaz!..
çünkü
******, "yüzde 20'nin temsilcisi" dahi olsa, hiç olmazsa "seçilmiş"
biridir!.. "Atanmışlar"ın egemen olduğu bir ülkede; "sadece bugün ve
sadece 1 saatliğine" Başbakanlık koltuğuna ******'ın oturması, hiç de
çok görülmemelidir!..
Evet, evet, "ömür boyu muhalefet" olan ******,
bugün olsun "23 Nisan Başbakanı" olmalı ve "Bugün 23 Nisan, neşe
doluyor insan" diyebilmelidir!..
Yoksa, hiç de neşelenecek takatimiz yok!..
----------
****** değiştirilemez!
"CHP Genel Başkanlığı'na aday" olan Haluk Koç da, Umut Oran da, bana göre boşa kürek çekiyor.
Haluk
Koç, "7 aydır Anadolu'da" dolaştığını ve birçok delege ile görüştüğünü
söyleyip, eklemiş: "Değişim talebi, artık toplumsal bir taleptir...
çeşitli baskılarla bizi engellemeleri mümkün değildir!"
Umut Oran da
demiş ki; "CHP'yi 2011'de iktidar yapıncaya kadar mücadeleye devam
edeceğiz... CHP artık değişmeli ve iktidar olmalıdır!"
Dedim ya,
boşa kürek çekiyorlar... O "tüzük"te "Genel Başkan Adayı" olmak için,
"delegelerin yüzde 20'sinin desteğini alma şartı" var oldukça, öyle
sanıyorum ki, aday bile olamazlar ve ****** yine "tek aday" olarak
girer seçime!..
Bence yapmaları gereken şu: Kurultay Divanı'na, derhal bir teklif verip, desinler ki;
"Deniz
******, CHP'nin ebedî genel başkanıdır!.. ****** değişmez,
değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez bir genel
başkandır!"
"Hayâl" görmemek ve "gerçekçi" olmak lâzım!..


http://www.habervaktim.com/yazaroku.php?id=3236
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.canmuhammed.ile.biz
 
Bugün 23 Nisan... Neşe doluyor insan! Yersen!
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kendini arayan insan
» Nereye gidiyorsun ey insan

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
FORUM ANA SAYFA :: «««««Edebiyat Bölümü»»»»» :: Deneme ve Makaleler!...-
Buraya geçin: