FORUM ANA SAYFA
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaPortal*GaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Danıştay da Ergenekon yok-muş..

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
taz
Sitenin Onur Üyesi
Sitenin Onur Üyesi
taz


Erkek Mesaj Sayısı : 1497
Yaş : 45
Kayıt tarihi : 18/04/08

Danıştay da Ergenekon yok-muş.. Empty
MesajKonu: Danıştay da Ergenekon yok-muş..   Danıştay da Ergenekon yok-muş.. Icon_minitimeSalı Mayıs 06, 2008 10:45 pm




Hasan Karakaya - Vakit
hasankarakaya@vakit.com.tr
2008-05-01

Danıştay’da Ergenekon yok-muş...
Peki,
kartelde niye yok?Birkaç gündür “Hüseyin üzmez olayı” ile meşgul
olduğumdan, “gündemdeki konular”a değinme fırsatı bulamadım... Hüseyin
üzmez olayı konusunda “Vakit Yayın Kurulu” bir açıklama yapıp; “Ne
yanlışa sahip çıkar, ne de komploya boyun eğeriz” şeklinde “net ve
kesin tavır” koyduğuna göre, artık “gündemdeki konular”a geçebilirim...
Türkiye’nin gündeminde şu an “1 Mayıs” var... Bugün göreceğiz; 1 Mayıs,
“Taksim Meydanı”nda mı kutlanacak, yoksa başka bir yerde mi?..
“Provokasyon” uyarılarına rağmen DİSK ve KESK’in “Taksim inadı” sürecek
mi, yoksa “miting” değil de “anma” ile mi sınırlı kalacak?.. Belki de
siz bu yazıyı okuduğunuzda, her şey olup, bitmiş olacak... O halde ben,
“Türkiye’nin gündemi”ndeki bir başka olaya, yani “Danıştay kararının
gerekçeleri”ne geçebilirim.
TARAF VE RADİKAL’E YAKIŞMADI!
Efendim, olayı biliyorsunuz.
“Danıştay
cinayeti”nin gerekçeli kararı, geçtiğimiz Pazartesi günü açıklandı...
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararında, “tetikçinin sözleri”ne
itibar edildi, ancak “bağlantılar”ına hiç yer verilmedi... Yani,
“Ergenekon”lara, “ümraniye’deki bombalar”a ve “Alparslan Arslan’ı Veli
Küçük’le bir arada gösteren fotoğraflar”a gerekçeli kararda hiç yer
verilmedi!..
Sizin anlayacağınız;
Bu “cinayet”in “Ergenekon”la hiç ilgisi yok!!!
Mu acaba?..
“Bu, nasıl olur?” diye sormadan önce; olayın beni şaşkınlığa düşüren bir başka boyutunu söylemek istiyorum:
“Bu haber, kartelde niye yok?!?”
Dahası;
“bu tür konularda hassas” olduğunu zannettiğimiz Taraf ve Radikal
gazetelerinde niye yok?.. Pardon; Radikal’de hiç yok da, Taraf’ın taa
“11. sayfa”sında çift sütun bir haber olarak yer almış!.. O da, “taşvan
boku” gibi, “kokmaz, bulaşmaz” bir şekilde!.. Yani, “Taraf’a
yakışmayacak” bir tarzda!..
“Danıştay dâvâsı gerekçeli kararı açıklandı: Türban” şeklinde bir haber başlığı!..
Hepsi bu kadar!..
Oysa,
Taraf ve Radikal’den beklenen, “Mahkeme Ergenekon’u görmedi” şeklinde
bir “manşet” vererek, “omurgalı tavır” sergilemeleriydi!..
Acaba niye es geçtiler?..
Niye görmezden geldiler?..
“İşlerine mi gelmedi”, yoksa “birileri tarafından kulakları mı çekildi?”
Malûm, “işine geleni görmemek” tavrı, bir “kartel klasiği”dir!..
Meselâ,
“Filistinli anne” ile en küçüğü 7 aylık, en büyüğü 5 yaşında olan 4
çocuğun, hem de “kahvaltı” esnasında, “Terör devleti İsrail” tarafından
katledilmesini görmezler!..
Meselâ, Hıncal Uluç’un, “Hakan Şükür’e destek” veren demecini yayınlamazlar!.
Demek oluyor ki;
“Danıştay cinayeti”nde yok sayılan “Ergenekon bağlantısı”nı görmek de, pek işlerine gelmedi!..
Belki de, “uyarılmışlar”dır!..
Ama, ne yaparlarsa yapsınlar; “mızrak, çuvala sığmıyor!”
çünkü, bağlantılar kabak gibi ortada!..
BUNCA BAĞLANTI NE OLACAK?
Bazı “duyarlı” gazeteler, “Danıştay-Ergenekon” arasındaki bağlantıyı irdelerken, şu konuların üzerine parmak bastılar:
¥
Veli Küçük ile Alparslan Arslan’ın fotoğrafı, yargılama sırasında niye
delil olarak kabul edilmedi? Kriminal inceleme; bu fotoğrafın montaj
değil, gerçek olduğunu tesbit etmişti.
¥ Danıştay saldırısının diğer
sanığı Osman Yıldırım, verdiği ifadede ve mahkemeye gönderdiği
dilekçede, Ergenekon çetesi ile Danıştay saldırısı arasında bağlantı
olduğunu itiraf etmişti.. Niye dikkate alınmadı?..
¥ Osman Yıldırım,
Cumhuriyet gazetesine atılan bombaları Veli Küçük’ten aldıklarını
açıklamıştı... Bu bombalarla, ümraniye’de ele geçen bombalar aynı seri
numarasına sahipti... Niye üzerine gidilmedi?..
Ve, olayla ilgili başka sorular:
¥ Bir Danıştay sanığı hem Alparslan Arslan’la, hem Muzaffer Tekin’le neden onlarca defa görüştü?
¥ Ergenekon ve Cumhuriyet bombalarının seri numarası neden aynı?
¥ Alparslan Arslan, Veli Küçük’le İsveç’te beraberdi, fotoğraflandı. Bu fotoğraf, niye görülmedi?
¥ Bir sanık, “Bombayı bana Küçük verdi” demişti, araştırılmadı. Neden?
Sadece bunlar mı?..
“Danıştay
cinayeti dâvâsının dosyası”na giren ifadeler de “Ergenekon”u işaret
etmemiş ve gerekçeye girmemiş ya; gel de bir “bit yeniği” olduğunu
düşünme!..
Malûm... “Danıştay Cinayeti”nden çok önce, “Vatansever Kuvvetler Güç Birliği” adlı bir “oluşum”dan söz ediliyordu...
Meğer,
oluşumun içindeki insanlar “Ergenekoncular”mış!.. çünkü, hemen hepsi,
şu anda “Ergenekon Terör örgütü sanığı” olarak tutuklu ve hapiste
bulunuyor...
İşte o günlerde yazmıştım;
Söz konusu derneğin
“silâh, bayrak ve Kur’an” üzerine el basarak, “ölme ve öldürme” yemini
yaptığını biliyorsunuz. Dernek başkanlığını emekli Albay Fikri
Karadağ’ın yaptığını da biliyorsunuz.
Efendim, emekli Albay Fikri
Karadağ’ın yardımcısı Hüseyin Görüm imiş... Gelin görün ki, bu Görüm;
kendisini “Hüseyin Kerim Bayraktaroğlu” olarak tanıtıyormuş!..
İşbu Hüseyin Görüm’ün adı, “Danıştay soruşturması”nda da geçmiş, iyi mi?..
Hem
de “Danıştay cinayeti”nin kilit ismi olarak aranırken, bir evde
“intihar girişimi”nde bulunan Muzaffer Tekin’i hastaneye getiren emekli
Binbaşı Zekeriya öztürk’ün ifadesinde!..
“Danıştay soruşturması”
esnasında resmî kayıtlara geçen emekli Binbaşı Zekeriya öztürk’ün
ifadelerine göre, Kuvayı Milliye Derneği’nin Teşkilât Başkanlığı’nı
Hüseyin Görüm yürütüyormuş!..
“SİLAHIMIZ VAR, ASKER YETİŞTİRECEĞİZ!”
Hüseyin
Görüm; bir defasında, 20-25 yaşlarındaki bir grup genci İstanbul
Maltepe’deki bir “ardiye”de toplayıp, emekli Binbaşı Zekeriya öztürk’le
tanıştırmış!..
Sonra da gençlere demiş ki;
“Bakın, komutan da burada!.. Sizin eğitiminizi o verecek!”
Emekli Binbaşı, sormuş Görüm’e:
“Ne eğitimi bu?.. Nerede verilecek bu eğitim?”
Cevap vermiş Hüseyin Görüm;
“Yerimiz var, hazır!.. Düzce’de!.. Asker yetiştireceğiz!.. Silahımız, her şeyimiz var!!!”
Emekli Binbaşı Zekeriya öztürk, bakmış ki “belâ” yaklaşıyor, “Hayır” demiş; “Ben artık asker değilim!”
önce “ardiye”yi, sonra da “bölge”yi terketmiş!..
Zekeriya
öztürk, kayıtlara geçen ifadesinde; Kuvayı Milliye Derneği Başkanı
emekli Albay Fikri Karadağ’ın yardımcısı ve derneğin “Teşkilât Başkanı”
olan Hüseyin Görüm’ün, bir zamanlar içinde bulunduğu Vatansever
Kuvvetler Güç Birliği Hareketi (VKGB) hakkında da şu bilgileri veriyor:
“Hüseyin
Görüm’ü, Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi’nin 2004 Haziran ve
Temmuz ayları içerisinde Maltepe’deki baraka bir depo ve bahçesinde
gerçekleştirmiş olduğu buluşmada tanıdım... (...) Bu dernek, yani VKGB,
bir dernekten çok, bir organize suç örgütü gibiydi!”
AAA... DANIŞTAY TETİKçİSİ DE ORADA!
Şimdi, sıkı durun!..
Bilin bakalım “Maltepe’deki ardiye”de gerçekleşen toplantıya “kim” veya “kimler” katılıyormuş!..
Söz, yeniden emekli Binbaşı Zekeriya öztürk’te:
“Danıştay’a
yönelik saldırıyı gerçekleştiren Avukat Alparslan Arslan’ı VKGB’nin
İstanbul Maltepe’deki yerinde bir defa gördüm!!!”
Buyrun, burdan yakın!..
Durun, daha bitmedi... Devam ediyor emekli Binbaşı Zekeriya öztürk;
“Aynı
zamanda Hüseyin Görüm’ün benden askerî eğitim vermemi istemiş olması ve
‘Silahımız, her şeyimiz var’ demesi; Danıştay saldırısıyla ilgili
olarak bu insanların silah temini ve yönlendirme anlamında Arslan’ı
yönlendirmiş olabileceklerini düşünüyorum.”
Neymiş, neymiiiş?..
“Alparslan Arslan’ı bunlar yönlendirmiş olabilir!”
“Hadi, geçin kayıtlara” diyeceğim, ama bu “ifade”ler, zaten “soruşturma kayıtları”nda var!..
DOSYADA VAR, GEREKçEDE YOK!
Evet, “soruşturma kayıtları”nda var!..
Ama, “gerekçeli karar”da yok!..
Her nasıl olmuşsa olmuş;
Her tarafından “Ergenekon” akan bir olay, “gerekçeli karar”a girememiş!..
Peki, niye?..
çünkü mahkeme, “Ergenekon yapılanmasıyla bağlantı kurulamadığını” bildirmiş!..
Yerseniz!.. Kalsın, ben almiiim!..

Bu tabu da yıkılsın!
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin; DİSKve KESK’in “1 Mayıs’ı Taksim’de kutlama ısrarı” üzerine dün demiş ki;
“İstanbul’da
açık hava toplantılarının nerede yapılacağı açıkça bellidir... Bu böyle
olduğu halde, ‘Ben yasayı, yönetmeliği, valiliğin kararını da tanımam,
bildiğimi okurum..’ denirse, bu, açıkça Türkiye’deki mevcut anayasal
düzene bir başkaldırı olarak da değerlendirilir!.. Kimse devlete ve
devlet erkini kullanan mercilere meydan okumasın, devlet kendisine
meydan okutmaz.”
Mantık olarak, karşı çıkılacak hiçbir yönü bulunmayan bir söz!..
Doğrudur;
“Yasayı takmam, bildiğimi okurum..” dersen, orada “düzen”den eser kalmaz, ülkeye “anarşi” hakim olur!..
Haa,
bu “konu”da ısrar edilir ve buna destek verilirse, o zaman ben de sorar
ve derim ki; “başörtülü”lere de aynı anlayışı gösterir, onlara da aynı
desteği verir misiniz?..
Heyy kartel medyası, sana soruyorum!..
Madem “tabu”lar yıkılacak, bu tabu da yıkılsın!

http://www.habervaktim.com/yazaroku.php?id=3452
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.canmuhammed.ile.biz
 
Danıştay da Ergenekon yok-muş..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
FORUM ANA SAYFA :: «««««Edebiyat Bölümü»»»»» :: Deneme ve Makaleler!...-
Buraya geçin: