taz Sitenin Onur Üyesi
Mesaj Sayısı : 1497 Yaş : 45 Kayıt tarihi : 18/04/08
| Konu: Okuduğunu anlayamayanlar gazeteci olmuş! Perş. Mayıs 22, 2008 10:51 pm | |
| | |
| Okuduğunu anlayamayanlar gazeteci olmuş! | | İlk gün Vahap Munyar yazıyor.. Hani şu, orman işgali ile kurulan Acarkent villalarını, gazetedeki övgü dolu haberlerle pazarlayan zat var ya.. İşte o! 11 Mayıs tarihli yazısından alıntılıyorum: “Restoranda bardakla şarap satmak yasak: Bazı restoranlar, isteyen müşterilerine kadehle şarap ikram ediyor, bu da yasak. İkramı yapana bin YTL ile 10 bin YTL arasında değişen ceza var. (Bir duble rakı vermek de yasak.)” Adamın ya okuma özürü var, ya da saldırganlığı aklına galebe çalmış, içki ruhsatı olan restoranlarda rakı içilemeyeceğini iddia ediyor. Kanundaki “yetkisi olmadığı halde” ifadesini, hiç utanmadan, sıkılmadan görmezlikten geliyor! Tarih 13 Mayıs. Hürriyet’in manşeti şöyle: “Bir kadeh rakı artık yasak” Vahap Munyar’ın deli saçması yazısını, manşete taşımışlar şimdi.. Kim bunlar? Büyük hukukçu pozlarındaki Oktay Ekşi.. Torpille gazeteciliğe başladığını itiraf eden Tufan Türenç. Entelektüel geçinen Ertuğrul özkök vs.. Kanunu okuyup, anlayamayacak kadar cahilseniz, bırakın köşe yazısı ile sınırlı kalsın bilgisizliğiniz. Bir de manşet atmak da ne oluyor! Kanun metni aynen şöyle: “Yetkili olmadıkları halde, açık olarak içki satışı veya sunumu yapanlar ile satışa sunulan tütün mamûlleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkileri arz ambalajlarını bozmak veya bunları bölmek suretiyle satanlara bin Yeni Türk Lirası’ndan 10 bin Yeni Türk Lirası’na kadar idarî para cezası verilir.” Siz bu düzenlemeden, içki satışı ruhsatı olan lokantaların da artık bir bardak rakı veremeyeceği anlamını nasıl çıkarabilirsiniz? Ancak kötü niyetli olursanız, insanları aldatmak istiyorsanız, bu anlamı çıkartmış gibi davranabilirsiniz. Onlar da öyle yapıyorlar zaten. Sonra ne oluyor?.. Bunla yetiniyorlar mı? Yeter mi, bunlarla geçer mi beyefendilerin krizi! 14 Mayıs’ta da, Oktay Ekşi ve Tufan Türenç birlikte aynı konuyu kaleme alıyorlar.. önce Oktay Ekşi’den bir alıntı.. Yazının başlığı tam provokatifçe: “Kadeh yasağı”.. Yazının içinde ise şöyle buyuruyor Oktay bey amca: “AçIK söylemek gerekirse haberi okuduğumuz zaman pek aklımıza yatmadı. çünkü ya biz konunun özünü yakalayamadık, yahut kaleme alan arkadaşlar bir hata yaptı diye düşündük. Siz söyleyin... ‘Restoranda bir duble rakı dönemi kapanıyor’ başlığı sizde de aynı kuşkuyu yaratmaz mı? Hoş, kesin bir yargıya hâlâ varabilmiş değiliz. Değiliz ama ‘Bu iktidar onu da yapmaya kalkarsa şaşmamak lazım’ deme eğiliminin giderek ağır basmakta olduğunun da farkındayız.” Adam 47 yıl önce Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasa’sını hazırlayan komisyonda üyelik yapmış ama, bugün sıradan bir kanunun metnini anlamaktan aciz! O kadar açık bir düzenlemeyi anlamakta tereddüt ediyor!.. Kem ediyor, küm ediyor, “pek anlaşılmıyor” diyerek kendi cehaletini, kanuna yıkmaya çalışıyor! Ya Tufan ne diyor bu işe: “İNGİLTERE'de yaşayan bir arkadaşım sabahın erken saatinde telefon etti. Kıbrıs'tan gelmiş, akşam da Londra'ya geçecekmiş. Sesi endişe doluydu. ‘Ne oluyor Türkiye'ye? ülke nereye gidiyor? Daha doğrusu nereye götürülmek isteniyor? Şaşkınlık içindeyim. çok endişeliyim.’ Arkadaşımın sabah sabah böyle bir ruh hali içine sürüklenmesinin nedeni Hürriyet'in dünkü manşetiydi. Yani, laiklikle demokratlığı kimselere bırakmayan AKP iktidarının sessiz sedasız çıkardığı, Cumhurbaşkanı Gül'ün de sessiz sedasız onaylayıverdiği içki satışını düzenleyen 5752 sayılı yasa.” Gördünüz mü kamuoyu nasıl şekillendiriliyor? önce kışkırtıyorlar, sonra da “Halk endişe içinde” diye tekrar yazı kaleme alıyorlar. Sonra mı ne oluyor?.. Ne olacak canım; Ertuğrul Bey dün, “Haberi okutmak için attığımız palavranın dozu biraz kaçmış” türünden gayrı ciddi bir açıklama ile konuyu kapatmaya çalışıyor! Hiç utanma falan yok adamlarda.. “İnsanları kandırmışız, insanlar sabahın erken saatinde bizi arama ihtiyacı hissetmiş, şu olmuş, bu olmuş.. Aslında tüm bunlar, bizim okuduğumuz şeyi anlayamamamızdan kaynaklanmış.. Biz bu utançla nasıl yaşarız? En azından kalem oynatamayız. Kırdık işte kalemlerimizi. Biz bu utançla gazetecilik de yapamayız artık” diyeceklerine, tam bir pişkinlikle yollarına devam ediyorlar.. (Yazımdan, kanunu güzel bulduğum anlamı çıkarılmamalı.. Yazım sadece, bu düzenlemeyi bile yeterli görmeyenleri eleştiriden ibarettir.)
http://www.habervaktim.com/yazaroku.php?id=3874
|
| |
|